Yerli ve Milli Parti’nin Duruşu, “Devlet Adamlığı” Duruşudur

Siyaseti heyecan ve hezeyanla yapanlar her zaman kaybeder.

Siyaset; sükûnet, serinkanlılık ve bilgi ister.

Yerli ve Milli Parti’nin duruşu, “Devlet Adamlığı” duruşudur.

Herkes konuşurken, bilinçsizce koşuştururken, biz bir hakem titizliği ve tarafsızlığıyla olayları geriden izleriz. Sonra da vatan ve millet için neyin faydalı olduğunu değerlendirir, doğrusunu arar ve izah ederiz.

Şimdi biraz düşünelim:

Ne oldu? Bu kaos ortamı kime yaradı, kim zarar etti?

Ekrem Bey’e terörle iltisaklı bir dava açılması doğru değildi. Çünkü “Terörsüz Türkiye” açılımı devam ederken, onu terör suçlamasıyla mahkûm etmeye çalışmak büyük bir çelişkiydi. Neyse ki sonradan bu hatadan dönüldü ve dosyadan bir tutuklama çıkmadı. Ancak bir devlet adamı bunu en başta öngörmeliydi.

CHP’ye adeta bir oyuncak verdiler: “Al sana Büyükşehir! Kayyum yok, çoğunluk sende, dilediğini başkan seç.” CHP buna fazlasıyla sevindi, çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi onlar için bir güç ve rant kaynağıydı.

Ancak bu durum, Ekrem Bey’in cezaevine girme ihtimalini ve diplomasının iptali gerçeğini değiştirmedi. Üstelik CHP’nin önüne bir de Kurultay bombası koydular. Kurultay’da büyük tartışmalar yaşanacak. Listeye girme savaşı, zaten birbiriyle çekişmeli olan CHP’li adayları iyice karşı karşıya getirecek.

Kurultay sonrası CHP’de bir bölünme olursa, şaşırmam.

Sonuç olarak; lider geçinenler konuştular, kimileri ortalıkta koşuşturdu, kimileri nutuk attı. Peki, ne değişti?

AK Parti’nin istediği yine de olmadı mı?

Yerli ve Milli Parti, olaylara tarafsız, ciddi ve devlet adamlığı sorumluluğuyla bakmaya devam edecektir.